​

Eğitimci / Danışman

​

1997 yılında Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun kurduğu İnsan İnsana Eğitim ve Danışmanlık Şirketi’nde yetişkin eğitimciliği ile tanıştı. Kurumsal eğitimlerde yardımcı eğitimcilik yaparken eşzamanlı olarak yine Cüceloğlu’nun süpervizörlüğünde yürüyen “İletişim Gönüllüleri” projesi kapsamında iletişim grupları yönetti.

1999-2009 yılları arasında çalıştığı İş Bankası Eğitim Müdürlüğü hayatındaki en önemli okullardan biri oldu. 9 yıl boyunca başta “İletişim” ve “Eğitimci Eğitimi” olmak üzere çok sayıda kişisel gelişim eğitimi tasarladı, aktardı ve iç eğitimcilerin gelişimine katkı sundu. 

 

2004 - 2005 yılları arasında University of Salzburg Business School’da “Master in Training and Development” programına katıldı, yetişkinlerle kişisel gelişim eğitimlerinin yürütülmesi konusunda uzmanlaştı. 2008 yılında Şiddetsiz İletişim’le tanıştı ve L’accadémia Areté’nin kurucularından Deniz Kite’dan Profesyonel Mediasyon (Arabuluculuk) eğitimi aldı.

 
2008 yılında danışman olarak başladığı NAR Eğitim’de, sırasıyla Yetkinlik Eğitimleri ve Gelişim Yönetimi Koordinatörü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Zamanla, anlamlı bulduğu “Unvansız Liderlik” felsefesini benimseyerek tüm unvanlarını bıraktı. Halen aynı kurumda -sadece İmge olarak- eğitimler tasarlıyor, aktarıyor ve projeler yönetiyor. 

 

Sürekli öğrenci olmanın kendisini yolda tuttuğuna inanan İmge, yaptığı tüm işlerde uzun yıllar Judith Lieberman ile yürüdüğü masalcılık yolundan, Yeşim Cimcoz ve Bediz Güçbilmez’den aldığı yaratıcı yazarlık atölyelerinden ilham alıyor. Çalışmalarının temelini oluşturan Şiddetsiz İletişim ekolünün hala hem öğrencisi hem de eğitimcisi. 2020 yılından beri de Cem Şen’in öğrencilerinden biri olarak Dharma felsefesi ile ilgileniyor. 

 

Son yıllarda Şiddetsiz İletişim’le kurumsal şefkat kültürü yaratma, uzlaşma ve işbirliği becerileri geliştirme, güven odaklı liderlik, hikaye anlatıcılığı ve duygusal istikrar konularında atölyelere ve danışmanlık süreçlerine odaklanan İmge; tüm projelerinde daha şefkatli, barışçıl, çoksesli, eşitlikçi ve anlamlı bir iş hayatı yaratmaya destek olmaya çalışıyor. 

​

​

​

Keşif, Ama Nasıl?

 

Kendini ortaya çıkarmadan başkaca şeyleri ortaya çıkarmak mümkün mü?

İç dünyanın örtüsünü açmak günümüzün başarı standartlarında kişiye yetmeli mi?

Keşfetmek ve keşfettirmek aynı şey mi?

Kendimde “Hemen şimdi” neyi keşfedebilirim?

Günümüz kaşifleri daha çok bilenler mi, yoksa daha çok hissedenler mi?